Ekonomi-teknoloji haberleri, TUİK verileri (06.03.2023)

Domates ihracat yasağı kararı Türkiye’yi domates ithalatçısı yapar

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Kuruluş yıldönümünde 1 milyar dolarlık domates ve domates türevi ürünler ihraç etmeyi hedefleyen domates sektörü, domates ihracatına getirilen yasakla şok oldu.

Türkiye, gıda arz güvenliğinin sağlanması ve deprem bölgesine gıda arzını sağlama gerekçesiyle, taze meyve sebze sektörünün gözde ihraç ürünü domatese 14 Nisan 2023 tarihine kadar Tarım ve Orman Bakanlığı’nın talebi üzerine yasak getirilmesine Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği’nden tepki geldi.

Taze domatesin 2022 yılında 377 milyon dolarlık ihracat tutarıyla Türkiye’nin taze sebze ihracatında lider ürünü olduğu bilgisini veren Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (EYMSİB) Yönetim Kurulu yaptığı yazılı açıklamayla, “Domates ihracatına getirilen yasak hem ihracatçılarımıza hem de üreticilerimize tamiri mümkün olmayan hasarlar verecektir. Tüketicilerimiz belki 1,5 ay göreceli olarak domatesi ucuza yiyebilirler ancak vatandaşlarımız domatesi seneye 100 liraya yemek durumunda kalabilirler” denildi.

Yanlıştan dönülmezse seneye domatesi ithal ederiz

Domates ihracatına getirilen yasak sonrasında üreticinin emeğinin karşılığını alamayacağı bir yola girildiğine temas eden EYMSİB Yönetim Kurulu, “Bu karar sonrasında üreticiler bankalardan aldığı kredileri geri ödeyemez konuma düşecekler. Tüccarlarla yaptıkları sözleşmenin yükümlülüklerini yerine getiremeyecekler. Seneye üretim yapamayacaklar. Bu yanlış kararda ısrar edildiği takdirde önümüzdeki yıl domatesi ithal etmek zorunda kalacağız” diye görüş bildirdi.

İhraç edilen domates üretimin yüzde 3,5’u

Türkiye’nin yıllık 14 milyon ton domates üretimiyle dünyanın en büyük domates üreticilerinden biri olduğuna yer verilen açıklamanın devamında şu hususlar dile getirildi; “Türkiye 2022 yılında 526 bin ton karşılığı 377 milyon dolarlık taze domates ihraç etti. İhraç ettiğimiz taze domates üretimimizin yüzde 3,5’u seviyesinde. Hem iç piyasaya hem de ihracata yetecek üretimimiz var. İhracat, tarım sektörlerinde regülasyon görevi açısından çok değerli. Yasak kararı piyasalarda psikolojik bir baskıya yol açacak. Domates yanında sektörümüzün ihraç ürünleri kuru soğan ve patatese getirilen yasak, donuk patates, donuk soğan ve domates salçasındaki kota uygulaması da yanlıştır. Bu yanlış kararlardan vakit kaybetmeden dönülmelidir.”

İhracatçı firmaların, alıcılarıyla yıllık kontratlar yaptığına temas eden EYMSİB Yönetim Kurulu; “İhracatçılarımız alıcılarının taleplerini karşılamak için yıllık sözleşmeli iyi tarım uygulamalarına göre üretim yaptırıyorlar. 600-700 civarında pestisite bakılan analizler yaptırıyorlar. Milyonlarca dolar yatırım yapıyorlar. Bir gece sektörün gerçeklerinden uzak bir yasak kararı 14 milyon ton üretimi, yüzlerce ihracatçı firmamızın ve yüzbinlerce üreticinin emeklerinin zayi olmasına yol açıyor. Domates, taze domates, kuru domates, soyulmuş domates, domates salçası, dondurulmuş domates, domates sosları ve ketçap, domates suyu olmak üzere 2021 yılında 729 milyon dolar, 2022 yılında 850 milyon dolar dövizi ülkemize kazandırdı. Domates ve domates türevi ürünlerin ihracatı 1 milyar dolara koşarken elinin kolunun bağlanması bu olumlu seyrin büyük zarar görmesine yol açacaktır. Bu geri gidişin önüne geçilmesi uzun yıllar alacaktır” tespitinde bulunuldu.

Kota Rusya pazarını kaybettirdi ihracat yasağı diğer pazarları kaybettirecek

“İhracata getirilen yasak ve kotaların her zaman olumsuz sonuçlar doğurmaktadır” diyen EYMSİB Yönetim Kurulu, uçak krizi sonrasında Rusya Federasyonu’na domates ihracatında getirilen kotanın Rusya’ya ihracatta büyük kan kayıplarına yol açtığını, Rusya’ya 2021 yılında 68 milyon dolar olan taze domates ihracatının 2022 yılında 33 milyon dolara gerilediğini, 2023 yılının ilk iki aylık döneminde Rusya’ya yapılan taze domates ihracatındaki düşüşün sürdüğünü, 2022 yılının ocak-şubat döneminde 14 milyon dolar olan ihracatın, 11 milyon dolarda kaldığını, Türkiye’nin Rusya pazarındaki kan kaybını Polonya, Romanya, Almanya ve Hollanda’ya ihracatını artırarak kapattığını, domates ihracatına getirilen yasak kararının Türk domates ihracatçılarının başarılarını örseleyeceğini ifade ettiler.

Rusya’nın kaybını Polonya, Romanya, Almanya ve Hollanda kapattı

Türkiye, 2022 yılında 53 ülkeye 377 milyon dolarlık taze domates ihraç ederken, taze domates ihracatını 2021 yılına göre yüzde 4 artırmayı başardı.

Domates ihracatındaki artış 2023 yılında da sürdü. Türkiye’nin 2022 yılının ocak-şubat döneminde 88 milyon dolar olan domates ihracatı, 2023 yılının aynı döneminde yüzde 44’lük artışla 88,3 milyon dolardan 127,4 milyon dolara çıktı.

Rusya Federasyonu’na domates ihracatında kan kaybeden Türkiye, Rusya pazarındaki kan kaybını Polonya, Romanya, Almanya ve Hollanda’ya ihracatını artırarak kapattı.

Polonya’ya 2022 yılının ocak-şubat döneminde 8,6 milyon dolarlık domates ihraç eden Türkiye, 2023 yılının ilk iki ayında Polonya’ya domates ihracatını yüzde 167’lik artışla 23,1 milyon dolara çıkardı. Polonya bu performansıyla domates ihracatında lider konuma yükseldi.

Türkiye, 2023 yılının iki aylık döneminde Romanya’ya domates ihracatını yüzde 54’lük artışla 13,5 milyon dolardan 20,8 milyon dolara yükseltirken Romanya en çok domates ihraç ettiğimiz ülkeler listesinde ikinci sıranın sahibi oldu.

Almanya, 2022 yılının ilk iki ayında Türkiye’den 7,9 milyon dolarlık domates ithal etmişken, 2023 yılının aynı döneminde yüzde 138’lik artışla 18 milyon dolar Türk domatesi talep etti. Almanya, domates ihraç edilen ülkeler listesinde üçüncü sıraya yerleşti.

Türkiye’den 2023 yılının ocak – şubat aylarında Hollanda’ya yapılan domates ihracatı yüzde 89’luk artışla 5,3 milyon dolardan 10 milyon dolara çıktı.

E-Ticaret İlk Kez Trilyonu Gördü

İnternetten yapılan kartlı ödemeler 2022’de yüzde 126 artarak 1 trilyon 27 milyar TL oldu.

Türkiye’de internetten kredi ya da banka kartıyla yapılan ödemeler, 2022 yılında yüzde 126 artarak 1 trilyon 27 milyar TL olarak gerçekleşti.

Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre, 2022 yılında aylık bazda internetten en fazla kartla ödeme 123 milyar 959 milyon TL ile Aralık ayında yapıldı.

Yılbaşı alışverişlerinin yapıldığı Aralık ayını, Şahane Cuma, 11.11 Bekarlar Günü, Siber Pazartesi gibi global kampanyaların düzenlendiği Kasım ayı 121 milyar 292 milyon TL ile izledi. Ekim ayı da 100 milyar 61 milyon TL ile internetten en fazla işlemin yapıldığı üçüncü ay oldu.

Diğer aylarda işlem tutarları şöyle gerçekleşti:

Eylül (99 milyar 778 Milyon TL), Ağustos (95 milyar 691 milyon TL), Haziran (86 milyar 99 milyon TL), Temmuz (85 milyar 464 milyon TL), Mayıs (77 milyar 875 milyon TL), Mart (68 milyar 18 milyon TL), Nisan (67 milyar 619 milyon TL), Şubat (52 milyar 184 milyon TL), Ocak (48 milyar 811 milyon TL).

EN FAZLA İŞLEM KASIM’DA YAPILDI

Türkiye’nin ilk para iadeli alışveriş sitesi Avantajix.com’un kurucu ortağı Güçlü Kayral, 2022 yılında işlem hacmindeki artışta enflasyonun da etkisinin olduğunu altını çizdi.

Kayral, şunları söyledi:

“BKM, 2014 yılından beri bu verileri yayınlıyor. Ocak ayı ile Aralık ayı arasındaki fark her zaman yüzde 25-40 aralığında olmuştur. 2022 yılında işlem adedi olarak bakıldığında Ocak’ta 133 milyon işlem yapılmış, Aralık’ta ise 187 bin. İşlem adedi olarak fark sadece yüzde 36. İnternetten yapılan işlem tutarı olarak bakıldığında ise Ocak ile Aralık arasında neredeyse 3 kata yakın artış var. Ve her ay bir önceki aydan daha fazla internetten ödeme yapılıyor. Bu da enflasyonun etkisini çok açık gösteriyor. Adet olarak 2022’de en fazla işlem global kampanyaların düzenlendiği Kasım ayında yapıldı. Bu ayda günlük 6,5 milyon olmak üzere toplam 197 milyon 881 işlem gerçekleşti.”

2022 E-TİCARET BEKLENTİSİ ARTTI

Kayral, BKM verilerinin içeriğinde internetten yapılan mal ve hizmet satışlarının yanı sıra vergi, harç ödemelerinin de yer aldığını anımsatarak, “E-ticarette TL bazında net rakamlar, Ticaret Bakanlığı’nca Nisan ayında açıklanıyor. Ancak, yıllardır BKM verilerindeki artış oranıyla Ticaret Bakanlığı’nın verilerindeki artış oranı büyük ölçüde örtüşmektedir. Bu yüzden 2021’de 381,5 milyar TL olan e-ticaret pazar hacminde de yüzde 120’ler civarında artış beklenebilir. E-ticaretin 2022 yılına ilişkin beklentisi 700 milyar TL idi. BKM’nin verileri doğrultusunda bu beklentiyi 830 milyar TL olarak güncellemek gerekir” diye konuştu.

Find My Kids üst üste dördüncü kez kidSAFE Sertifikası aldı

Find My Kids, online güvenlik ve kişisel gizlilik alanında dünyanın en saygın sertifikası kidSAFE’i dördüncü kez üst üste almayı başardı. Kapsamlı bir denetim neticesinde verilen kidSAFE sertifikası, uygulamanın çocuk güvenliği ve gizliliği konusunda uluslararası kabul gören standartları karşıladığını belgeliyor.

Çocuklar ve ailelere yönelik konum takip ve etkinlik izleme uygulaması olan Find My Kids, dördüncü kez üst üste kidSAFE+ COPPA Sertifikası’nı almaya hak kazandı. Find My Kids uygulaması, kidSAFE tarafından gerçekleştirilen kapsamlı bir denetimden sonra sertifikaya layık görüldü. Sertifika, uygulamanın çocuk dostu teknolojiler için yüksek gizlilik ve güvenlik standartlarına uluslararası anlamda uygunluğunu belgeliyor. Find My Kids’in sahip olduğu kidSAFE+ COPPA Sertifikası aynı zamanda kidSAFE’in önde gelen programı konumunda bulunuyor.

Find My Kids Ülke Müdürü Neşen Yücel, “Çocukların güvenliği bizim için en önemli konu. Find My Kids olarak attığımız her adımda ön planda tuttuğumuz bu yaklaşım asla değişmeyecek. Uygulamamızda ebeveynlerin kullandığı fonksiyonlar üzerinde çocukların kontrol olanaklarına sahip olması, kullanıcı verilerini üçüncü partilere asla satmamak ve son derece katı veri güvenliği prosedürleri uygulamak bu doğrultuda sahip olduğumuz kriterlerden yalnızca birkaçı. Yaklaşım ve çalışmalarımızın bağımsız otoriteler tarafından denetlenmesi ve onaylanması neticesinde dört yıl üst üste kidSAFE sertifikasına layık görüldük. Bu başarıyı çocukların güvenliğine yönelik çalışmalarımızın hız kesmeden ve sürekli gelişerek devam ettiğinin bir kanıtı olarak görüyoruz.”

kidSAFE’in Kurucusu ve Başkanı Shai Samet şunları söylüyor: “Find My Kids ekibi, kullanıcı gizliliğini korumak söz konusu olduğunda doğru olanı yapmaya her zaman büyük ilgi gösterdi. Bununla birlikte çocuklarının telefon kullanırken güvende ve koruma altında olmalarını sağlamak için gereken araçları ebeveynlerin kullanımına sundu. Bu sağlanması zor bir denge ama Find My Kids bunun için hiç ara vermeden çalışıyor.”

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI: OHAL İLAN EDİLEN İLLERDE ARAÇLARIN MUAYENE SÜRESİ MAYIS’A KADAR DONDURULDU

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Olağanüstü Hal ilan edilen illerde araç muayene süresinin Mayıs’a kadar dondurulduğunu duyurdu.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, Olağanüstü Hal ilan edilen illerdeki araç muayene işlemlerine ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin Resmi Gazetede yayımladığı kaydedildi. Meydana gelen depremler nedeniyle Kahramanmaraş, Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa’da OHAL ilan edildiği belirtilen açıklamada, “Olağanüstü hal ilan edilen illerde yaşayan vatandaşlarımıza ait araçlar ile 6 Şubat tarihinden sonra bu illerde bulunduğu belgelendirilen araçların muayenelerinin geçerlilik süreleri uzatılmıştır. 6 Şubat’tan itibaren olağanüstü hal süresi sonuna kadar dolanların araç muayene işlemleri, olağanüstü hal süresinin sona erdiği tarihten itibaren bir ay sonrasına kadar geçerli sayılacaktır. OHAL süresi bittikten 30 gün sonrasına kadar vatandaşlarımız araçlarını istedikleri yerde muayene ettirebileceklerdir. Bu dönemde muayene yaptırmadığı gerekçesiyle düzenlenen trafik cezaları da iptal edilecektir” denildi.

Türkiye’nin Japonya’ya gıda ihracatında hedef 500 milyon dolar

Ege İhracatçı Birlikleri, gıda ihtiyacının büyük bölümünü ithalat yoluyla karşılayan, yıllık 65 milyar dolar gıda ithalatı gerçekleştiren Japonya’da Foodex Fuarı’nın 7-10 Mart 2023 tarihinde 25’inci kez Türkiye Milli Katılım Organizasyonu’nu gerçekleştiriyor.

EİB, Foodex Japan 2023- 48’inci Uluslararası Gıda ve İçecek Fuarı’nda dört gün boyunca Türk lezzetlerinden Japon damak tadına göre hazırlanmış menülerin ikram edileceği tadım etkinlikleri, zeytinyağı tadım etkinliği, Türk orkinosu ve somonu ile sushi etkinliği, Türk gıda ihracatçılarıyla Japon alıcıların b2b görüşmeleri ve influencer etkinlikleri organize edecek.

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Japonya’ya Türkiye geneli ihracatın yüzde 48’inin, Ege Bölgesi’nden yapılan ihracatın ise yüzde 72’sinin gıda üzerine olduğunu söyledi.

“Türkiye’nin Japonya’ya genel ihracatı 2018 yılından bu yana yüzde 30 artarak 619 milyon dolara ulaştı. Bu ihracatın 291 milyon dolarlık kısmını gıda üzerine yapıyoruz. EİB olarak da Japonya’ya 146 milyon dolarlık ihracatımızın 106 milyon dolarlık kısmı gıda ile temsil ediliyor. Japonya’nın en büyük gıda fuarı Foodex’in 25 yıldır milli katılım organizasyonunu gerçekleştiriyoruz. 7 yıldır Uzak Doğu ülkeleri Güney Kore, Japonya, Çin’i kapsayan Turquality Projemizi yürütüyoruz. Su ürünleri, kuru meyve, hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar, meyve sebze mamulleri, zeytin, zeytinyağı Asya-Pasifik pazarında güçlü olduğumuz sektörler. Türkiye’nin yıllık 25 milyar dolar gıda ihracatı var. Japonya’ya gıda ihracatımızı kısa vadede 500 milyon dolar, uzun vadede 1 milyar dolara çıkarabilecek potansiyele sahibiz.”

Ege İhracatçı Birlikleri Organik Ürünler ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü ve Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, Türk organik sektörünün Avrupa Yeşil Mutabakatı hedeflerine uyum sağlamış bir sektör olduğuna dikkati çekti.

“Türkiye’nin yıllık 1,6 milyon ton organik gıda üretimi var. Dünya genelinde organik sektörü 121 milyar avroluk hacme ulaşmış durumda. Japonya’nın yıllık 65 milyar dolar gıda ithalatı yapıyor olması ve kaliteli- sağlıklı gıda talebi Türk organik sektörümüz için çok önemli. Türkiye’deki organik ürünler üretim ve ihracatında Ege Bölgesi’nin lider konumda. 2018’den bu yana Türkiye geneli Japonya’ya gıda ihracatımızı yüzde 58, EİB olarak Japonya’ya gıda ihracatımızı yüzde 20 artırdık. Dört gün boyunca Türk lezzetlerinden Japon damak tadına göre hazırlanmış menülerin ikram edileceği tadım etkinliklerimiz, Türk gıda ihracatçılarımızla Japon alıcıların b2b görüşmeleri ve influencer etkinliklerimiz olacak. Biz 35 yıllık organik tecrübemizle Foodex Fuarı’nda 39 firmamızla güçlü bir şekilde yerimizi alıyoruz.”

Lexus Markası “Güvenilirlik Ödülü” ile Bir Kez Daha Zirvede Yer Aldı

Premium otomobil üreticisi Lexus, global araştırma şirketi J.D. Power’ın her yıl düzenlediği ve sorunsuz üreticileri/modelleri öne çıkardığı Araç Güvenilirliği çalışmasında tüm markalar arasında ilk sırayı aldı. Kurulduğu ilk günden bu yana sorunsuz otomobilleriyle ön plana çıkan Lexus, 2023’te de “Güvenilirlik Ödülü” ile öne çıkan marka oldu.

3 yıllık kullanıcıların çalışma kapsamında olduğu araştırmada 2020 model yılına ait birçok marka/model mercek altına alındı. J.D. Power’ın Amerika’daki çalışmasında her zaman olduğu gibi araçların gerçek kullanıcıları yer aldı ve 30 binin üzerinde kullanıcı katılım gerçekleştirdi.

Lexus tüm markaları geride bırakarak en sorunsuz üretici olmayı başarırken model bazında da ön plana çıkmayı başardı. En Güvenilir Model unvanını ise, lüks SUV segmentinin yaratıcısı olan Lexus RX modeli aldı. Bununla birlikte Lexus’un D SUV modeli NX de, kendi segmentinin en sorunsuz modeli olmayı başardı.

Kurulduğu ilk günden bu yana yüksek kalitesiyle dikkat çeken Lexus,  İngiltere’nin önde gelen yayınlarından What Car? tarafından gerçekleştirilen araştırmada da, üçüncü yıl üst üste “Dayanıklılık Ödülü”nün sahibi olmuştu.

Lexus’un her yeni aracında sürekli olarak kaliteyi arttırma ve mevcut kalite standardını koruma hedefi, premium segmentteki farkını ortaya koyuyor. Bununla birlikte markanın müşteri öncelikli yaklaşımı, karşılaşılan tüm sorunların da kısa zamanda çözülmesini sağlıyor. Bu yaklaşımla birlikte Lexus, Dayanıklılık Araştırmaları’nda öne çıkmaya devam ediyor.

Deprem bölgesinde iş gücünün göç etmemesi için çift maaş önerisi

Türk iş dünyası 2023 yılı iş programlarının tamamında eksenine Kahramanmaraş depremlerinin yaralarını sarmayı koydu.

Ege İhracatçı Birlikleri’nin Ekonomi Gazetesi iş birliğinde, Manisa Ticaret ve Sanayi Odası ev sahipliğinde düzenlediği Ege İhracat Buluşmaları-Manisa Toplantısının tek gündem maddesi deprem oldu.

Deprem bölgesinden nitelikli iş gücünün göçünün, bölgede üretkenliği düşüreceği, bunun için geçici barınma ihtiyacının hızlı bir şekilde karşılanması ve çalışanlara birisi işverenler, birisi de devlet tarafından çift maaş ödenmesine olanak sağlayan bir teşvik sisteminin hayata geçirilmesi gerektiğinin altı çizildi.

Toplantıda konuşan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, deprem bölgesindeki illerde ortaya çıkacak üretim ve ihracat açığını kapatmak için deprem bölgesi dışındaki illere iki kat sorumluluk düştüğüne işaret etti.

“7,7’lik depreme uykuda yakalanan 15 milyon insanımızın bazıları bir daha hiç uyanamazken, hayatta kalanlarda gözlerini büyük bir kaosa ve bilinmezliğe açtı” tespitinde bulunan Eskinazi, “6 Şubat sabahından itibaren tüm mesaimizi depremin yaralarını sarmaya vakfettik. İlk andan itibaren bugüne kadar depremi konuşmadığımız, deprem için çalışmadığımız 1 dakika bile yok. Tüm olanaklarımızı deprem bölgesine yönlendiriyoruz” diye konuştu.

Kalıcı konutlar için bilim insanlarına kulak verelim

Deprem bölgesinde kalıcı konutların inşasında bilim insanlarının görüşleri doğrultusunda adımlar atılması çağrısında bulunan Eskinazi, sözlerini şöyle sürdürdü; “Depremin yaralarını sarmak için 24 saat çalışırken, bir yandan da ihracat yapmaya devam etmek zorundayız. Zira, depremin vurduğu 11 ilimizin ortaya çıkacak üretim ve ihracat açıklarını da diğer iller kapatmak zorundayız. Ege İhracatçı Birlikleri olarak şubat ayında ihracatımızı yüzde 5 artırmayı başardık. 1 milyar 511 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. Manisa; Sanayi ve tarımsal üretimin ve ihracatının güçlü olduğu bir ilimiz. 2023 yılının ilk iki ayında 749 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. 2023 yılında Manisa’nın ihracatta 6 milyar doları geçmesini bekliyoruz.”

Manisa’nın ulaşım kolaylığı, başarılı organize sanayi bölgeleri, enerji sorunu yaşamaması, İzmir Limanı’na demiryolu ile uygun maliyetli yük taşımacılığı, gıda sanayine uygun zengin ürün deseni ve verimli toprakları, yetişmiş insan gücü, İzmir gibi büyük bir metropole yakınlığı gibi pek çok avantaja sahip olduğuna temas eden Eskinazi, “Manisa, yabancı yatırımcı açısından da cazip bir noktada. İzmirli sanayiciler ve ihracatçılar olarak Manisa’yı yatırımlarımız için genişleme bölgesi olarak görüyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.

Yılmaz; “6 şubat depremleri bir milat olmalı”

 Kahramanmaraş depremlerinin, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu bir kez daha hatırlattığını dile getiren Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz, “Çare için çaba göstermek zorundayız. Böyle devam edemez. Hiçbir şey eskisi gibi olmamalı. 6 şubat depremi bir milat olmalı. “6 şubat öncesi ve sonrası diye”. Hep birlikte el ele, top yekün bir seferberlik ile. Her alanda bunu başlatmamızın vakti geldi. Şehirlerimizi, binalarımızı, caddelerimzi, köprülerimizi, okullarımızı, camilerimizi ve yuvalarımızı kısaca her yeri bizi öldürmeyecek biçimde, yeniden tasarlamamız gerekiyor. Yeni bir inşa sürecine girmeliyiz. Ben sahip olduğumuz fiziki ve beşeri kaynaklarımız ile bunu başaracak güce sahip olduğumuzu düşünüyorum. Bunu başarabiliriz. Ancak endişem şudur ki! Bütün bunları baştan inşa ederken, yani köprüleri, binaları, evleri yaparken, Depremle koybolduğunu fark ettiğimiz “iş ahlakını” bulabilir miyiz?” şeklinde konuştu.

“Fabrika ayarlarımıza” dönmemiz gerekiyor tespitinde bulunan Başkan Yılmaz şöyle devam etti; “İşimizi layıkıyla yerine getirmemiz gerekiyor. Ahlak, ahlak… Kaybedersek zor buluruz. Bu “yeniden inşa sürecinde” önce yitirdiklerimizi bularak işe başlamamız geriyor. Şehirleri ve binaları sonra yapabiliriz… Önce atalarımızdan aldığımız mirasa daha fazla zarar vermeden, çocuklarımıza aktarmamız gerekiyor. Yoksa caddeleri, köprüleri okulları yaparız. Bunu yapmak çok zor değil. Yüzlerce yıl önce atalarımızın yaptıklarına bakmamız yeter. Yıkılmadıklarını görürüz. Aslında o yıkılmayan yapı değil, köprü değil, sahip oldukları iş ahlakıdır. Elbette bunun sadece insanların inisiyatifine bırakılacak bir konu olmadığını kabul ediyorum. Yetki ve sorumluluk anlamında yapılacak hukuki düzenlemeler, mutlaka yaptırımlarla birlikte yürümeli.”

Yeşil ekonomiye üretim yapacak konuma gelmeliyiz

Depremin tahribatını ortadan kaldırmaya mesai harcarken, dünyadaki gelişmelere de ayak uydurmamız gerektiğine vurgu yapan Manisa TSO Başkanı Mehmet Yılmaz, “Önümüzdeki dönemde ülke olarak, birkaç konuda daha çok çalışmamız gerektiğine inanıyorum. Bunların başında “yeşil ekonomi” geliyor. Yeşil ekonomi hayali, uzakta olan, olursa olur, olmazsa olmaz bir konu değil. Kapımızda ve biz ne kadar hazırız? Açıkçası endişelerim var. Eğer sürdürülebilir, yenilenebilir ve tabiata uyumlu olarak üretim yapabilirsek ayakta kalacağız. Yapamazsak başta AB pazarı olmak üzere pazar kaybına uğrayacağız. Bu öyle uzak bir tarihte değil, yakında olacak. Rakiplerimiz AB mutabakatına karşı kendi yeşil dönüşüm planlarını uygulamaya başladı bile. Malum, AB yeşil mutabakatı yeşil ekonomiyi zorunlu kılıyor. Su ayak izi, karbon ayak izi, enerji verimliliği gibi zorunlulukları her an önümüze çıkarıyor.  Mutabakatı uygulamak kolay değil, ancak başka şansımz da yok. Klasik bir görüştür. “Her kriz bir fırsat olabilir” diye. Yeşil dönüşüm yolunda yapılacak her çalışma ekonomimizi rekabetçi kılar. Yeşil mutabakat, ekonomimize çağ atlatma imkanı verebilir. Türkiye bu dönüşümü yapacak güçtedir. Ancak bu konuda daha hızlı hareket etmemiz gerektiğini düşünüyorum” diyerek sözlerini bitirdi.

Timurhan: “İhracatın yüzde 90’ını yapan illerde 34 noktada varız”

Türk ihracatçılarını uluslarası rekabette desteklemek, bu ülkemizden daha fazla mal ve hizmet ihracatı yapılmasına katkıda bulunmak için çalıştıklarını dile getiren Türk Eximbank Ege Bölge Müdürü Gülom Timurhan, ihracatçılara doğrudan temas etmek, ihtiyaçlarını yerinde ve daha hızlı karşılayabilmek amacıyla toplam 23 şube 11 irtibat ofisi olmak üzere 34 farklı noktada, Türkiye’nin ihracatının yüzde 90’dan fazlasını yapan illerde hizmet sağladıklarını anlattı.

“2022 yıl sonu itibariyle ihracatçılarımıza 19,6 milyar dolar kredi desteği sağladık” diyen Timurhan, “Kısa vadeli ihracata hazırlık kredilerinin yanı sıra orta ve uzun vadeli ihracata yönelik işletme finansmanını ve yatırım kredileri ile ihracatçılarımızın finansman kredilerine çözüm üretiyoruz. Aynı zamanda ülkemizin en büyük alacak sigortası kuruluşuyuz. 2022 yıl sonu itibariyle sigortalanan ihracat alacakları tutarı 25,4 milyar dolar. Eximbank olarak Türki ihracatçısının vadeli mal ve hizmet satışından doğan ihracat alacaklarının tahsilat riskini alacak sigortası ile güvence altına alıyoruz. Bankamızın 2022’de ihracatçılarımıza nakdi kredili alacak sigortası ürünü ile sağladığı toplam destek 45 milyar dolara ulaştı. Aktif yaralanan ihracatçıların sayısı 16 bine yaklaştı. Kobilerin payının artırılması doğrultusunda bankamız hizmetlerinden faydalanan ihracatçılar içerisinde KOBİ’lerin payı 2022’de yüzde 81’e yükseldi. Amacımız Türk Eximbank imkanlarını çok daha fazla ihracatçıya ulaştırmak” dedi.

Manisa’nın ihracat şampiyonları ödüllerini aldı

Ege İhracat Buluşmaları – Manisa Toplantısı, EİB üyeleri arasında Manisa’dan en fazla ihracat yapan 5 firmanın ödüllendirildiği “Manisa İhracatının Yıldızları Ödül Töreni”ne de ev sahipliği yaptı.

EİB üyeleri arasında 2022 yılında Manisa’nın ihracat şampiyonu Mıtsubıshı Electrıc Turkey Klima Sistemleri Üretim Anonim Şirketi olurken, ikincilik ödülü SCHNEIDER Elektrik San. ve Tic. A.Ş.’ye gitti.

Imperıal Tobacco Sigara ve Tütüncülük San. ve Tic. A. Ş., Manisa’dan en çok ihracat yapan üçüncü firma ödülünü alırken, Manisa’nın dünyaca ünlü çekirdeksiz kuru üzümünü ihraç eden Özgür Tarım Ürünleri İnşaat San. ve Tic. A.Ş. Manisa’nın ihracat şampiyonları arasında dördüncü sırada kendine yer buldu.

Keskinoğlu Tavukçuluk ve Damızlık İşletmeleri San. Tic. A.Ş.’de Manisa’dan en çok ihracat yapan beşinci firma ödülünü aldı.

Moderatörlüğünü Ekonomi Gazetesi İstihbarat Şefi Aysel Yücel’in yaptığı panelde, Ekonomi Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, Genel Koordinatörü Vahap Munyar, Yayın kurulu Başkanı Şeref Oğuz, deprem bölgesindeki gözlemlerini aktarırken, sanayicilerin taleplerini dile getirdiler.

Ekonomi Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar, Pazarcık depreminde Malatya’da kent merkezinin ciddi anlamda yıkıldığını, Elbistan depreminde de ticaret merkezinin yerle bir olduğunu, Antakya’da 1 Mart itibariyle GSM operatörlerinden sadece 10 bin sinyal alındığını, bunun 2 bini yardım için gelen görevliler ve gazeteciler olduğunu aktardı.

“Kahramanmaraş’ta OSB’de fabrika binaları sağlam ancak sarsıntıyla bozulan makinelerin toparlanması zaman alacak” diyen Munyar, “2 OSB ciddi zarar almış. İki küçük sanayi sitesi yok olmuş durumda. 2 bin atölye yok oldu. 1999 depreminden ders alınmadı. Felaket anlarında birbirimize ulaşarak destek, organize olmamız ve bunların hazırlığını yapmamız gerekiyor. 100 bin kişinin hayatını kaybetmiş olabileceği söyleniyor. Birtakım büyük bedeller ödendi. Bölgeye ciddi teşvikler verilmeli. Bir takım cazibelerle yapılabilir. Kentlerden çıkan insanların tekrar dönmesini sağlamamız gerekiyor. Bunun için çift maaş önerisi var. Birini işverenin, birini devletin vermesi isteniyor. Şunu unutmayalım hiçbir kentin tüm ilçeleri tamamen yıkılmış değil. İlçe bazlı teşvik yapılması lazım ki gerçekten ihtiyacı olan yerlere gitsin. Fabrikaların ayağa kaldırılması için.” diye paylaştı.

“Sebepleri gidermeye harcamadığımız parayı sonuçların telafisi için harcayacağız” tespitinde bulunan Ekonomi Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı Dr. Şeref Oğuz, “Bu tarz olaylardan çıkarılan dersleri bir yere yazıyoruz. Ancak bir müddet gündemde tuttuktan sonra unutuyoruz. Halbuki depremin öncesi, sırası ve sonrasına hazır olmalıyız. Unutup gideceğiz belki.. Yıkılan bir bina ile yıkılmayanın farkını gördük. Deprem değil cehalet öldürür, ahlaksızlık öldürür. Müteahhitler, suçluyoruz ama asıl önemlisi işleyen bir denetime ihtiyacımız var. Krizden sonra ekonomist darbeden sonra demokrat depremden sonra da jeolog oluyoruz. En büyük denetim şirketi depremin bizzat kendisi. Deprem içerisinde yaşıyoruz. Ders biz öğrenene kadar devam edecektir” dedi.

Hakan Güldağ: “İskenderun’un içi çökmüş”

Ekonomi Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, Türk demir çeliğinin yüzde 32’sini üreten İskenderun’da hasarın büyük olduğunu, ancak üretimlerin ufak ufak başladığını aktardı.

“Adana ve Gaziantep’te organize sanayi bölgelerinde bir şey yok ama iş gücü kaybı var” diyen Güldağ sözlerini şöyle sürdürdü; “Adana’da yeniden deprem olacağı konusu gündemde o yüzden korku var. Hatay Antakya için 8 bin sinyal ancak Kahramanmaraş’ta da 100 bin altına indi. İş gücünde ciddi problemler var. Çalışanlar gelmek istiyorlar ama ailelerini de bırakamıyorlar. İş gücü; üzerinde durulması gereken bir konu. İş dünyasının en önemli taleplerinden bir tanesi. Şehirler tekrar ayağa kaldırılacaksa iş gücünün kaybedilmemesi lazım. Bölgenin en önemli talebi bu. Tersine geçici göçü teşvik etmek gerekiyor. Eğitimle ilgili de ciddi bir talep var. Özel okulların teşvikle, bedava eğitim vermesinin sağlanması gibi. Kalıcı konut, taleplerde son sırada bile değil, hiç konuşulmuyor. Birşeylerin temelinin atılması lazımsa geçici barınma ve eğitim merkezlerine talep var. Sigorta meselesi de önemli bir talep… Mesela sağlam görünen bir fabrika binasının içerisine bakılmıyor, halbuki makinelerçalışır durumda değil. Kısa çalışma ödeneğinden de yararlandırılmıyor durum böyle olunca. İşin içerisine girince detaylar kendisini göstermeye başlıyor… Mutlaka bir geri dönüşüm tesisinin de bölgede yapılması gerekiyor. Geri dönüşüm atık yönetimi de devreye alınması gerekiyor.”

Türk su ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatçıları Orta Doğu ve Körfez ülkelerine 2 milyar dolar ihracat hedef koydu

 Türkiye’nin yıllık 25 milyar dolarlık gıda ihracatından yüzde 30’a yakın pay alan Orta Doğu ve Körfez ülkelerinin en büyük gıda fuarı Dubai Gulfood’da 20-24 Şubat 2023 tarihleri arasında Türk su ürünleri ve hayvansal mamulleri tanıtıldı. Türk gıda sektörü, 167 firma ile fuarın büyük katılımcılarından biri oldu.

Türkiye’nin 2022 yılı 254 milyar dolarlık ihracatının 34 milyar dolarlık kısmını Orta Doğu ve Körfez ülkelerine yaptığını açıklayan Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan şunları söyledi:

“Türkiye’nin yıllık 25 milyar dolar gıda ihracatı var. 2022 yılında Orta Doğu ve Körfez ülkelerine gıda ihracatımız yüzde 21 artarak 7 milyar dolara ulaştı ve ihracatımızdaki payı yüzde 28’e yükseldi. Bu bölgeye ihracatımız incelendiğinde; Birleşik Arap Emirlikleri yüzde 13 artışla 3,5 milyar dolarla üçüncü sırada. Sektörümüz ise geçtiğimiz sene Orta Doğu ve Körfez ülkelerine yüzde 18 artışla 1,5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi.”

Son yılların en yoğun ve verimli fuarını geçirdik

Dubai’nin dünyanın üçüncü büyük re-export merkezi olduğunu vurgulayan Kızıltan, “Tüm körfez ülkelerinin yanı sıra Hindistan, İran, Irak, Pakistan, Doğu-Kuzey Afrika ve Uzakdoğu ülkelerine açılan bir kapı ve yaklaşık 2 milyar nüfusa hitap eden bir pazar. BAE, gıda ihtiyacının yüzde 90’nını ithalat yoluyla karşılıyor ve ağırlıklı olarak Hindistan, Norveç, İran, Vietnam, Ekvador ve ülkemizden su ürünleri ithalatı gerçekleştiriyor. Birliğimiz Gulfood Dubai Fuarı’nda bu sene Türkiye Milli Katılım Organizasyonu kapsamında, son yılların en yoğun ve verimli fuarını geçirdi. Orta Doğu ve Körfez ülkelerine kısa vadede gıda ihracatımızı 10 milyar dolara çıkararak konumumuzu güçlendirmek istiyoruz.” dedi.

Türkiye’nin BAE’ye su ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatının yüzde 40’ı Ege’den

Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, “Türkiye 2022 yılında Birleşik Arap Emirlikleri’ne yüzde 53 artışla 194 milyon dolarlık su ürünleri ve hayvansal mamulleri ihraç etti. Birliğimiz bu ihracatın yüzde 50 artışla 81 milyon dolarlık kısmını gerçekleştirdi. Türkiye’nin BAE’ye ihracatının yüzde 60’ını 114 milyon dolarla yumurta ihracatı oluşturuyor. Dünyadaki en büyük et ve et ürünleri ithalatçısı olan Körfez Bölgesi’nde talebin büyük kısmı tavuk eti ve ürünlerine yönelik olduğunu baz alarak kanatlı ihracatımızı da iyi noktalara taşıyabiliriz.” diye konuştu.

 Türk su ürünleri ve hayvansal mamullerine en fazla talep Vietnam, BAE, İran, Hindistan, Pakistan, Malezya’dan geldi

 2022 yılında kanatlı ihracatının yüzde 84, süt ürünleri ihracatının yüzde 16 arttığının altını çizen Girit, “Bu sene Türk gıda ihracatçılarımız 167 firma ile fuara yoğun katılım sağladı. Orta Doğu ve Körfez ülkelerine su ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatımızı 2 milyar dolara çıkaracağımızı öngörüyoruz. Gulfood Fuarı’nda Türk su ürünleri ve hayvansal mamullerine en fazla talep Vietnam, BAE, İran, Hindistan, Pakistan, Malezya’dan geldi, başarılı bir fuarı geride bıraktık.” diyerek sözlerini tamamladı.

 Gulfood Fuarı’nda Ege İhracatçı Birlikleri’ni temsilen Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Nedim Kalpaklıoğlu, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Osman İşlek yer aldı.

Aynı zamanda Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği standını Türkiye’nin Abu Dabi Büyükelçisi Tugay Tunçer, Türkiye Dubai Başkonsolosu Onur Şaylan ve Dubai Ticaret Ateşesi Ersoy Erbay’ın ziyaret etti.

UİB’İN ŞUBAT İHRACATI 2,8 MİLYAR DOLAR

Türkiye’nin Genel Sekreterlik bazında en fazla ihracat yapan ikinci birliği olan Uludağ İhracatçı Birlikleri’nin (UİB) şubat ayı ihracatı, 2 milyar 777 milyon 98 bin dolar olarak gerçekleşti.

UİB’in 2023 şubat ayı ihracat rakamları açıklandı. Şubat ayındaki ihracatı 2,8 milyar dolar olan UİB’in, yılın ilk iki ayındaki ihracatı ise %13 artışla 5 milyar 607 milyon dolar oldu.

 UİB Koordinatör Başkanı Baran Çelik, “Şubat ayı başında yaşadığımız ve ülkemizi yasa boğan deprem felaketi nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa, ailelere ve milletimize baş sağlığı diliyorum. Yaralarımızı sarmak için dayanışma ruhu ile hareket etmeye devam etmeliyiz. Diğer yandan afetin maddi hasarları da çok büyük. Bu nedenle ekonomik açıdan da güçlü olmayı ve maddi yıkımın boyutunu minimuma indirmek için var gücümüzle çalışmayı sürdürmeliyiz. Sanayi çarklarımız üretim ve ihracat için dönmeye devam edecek” dedi.

OİB’in ihracatı şubat ayında 2,3 milyar dolar

Şubat ayında 2 milyar 270 milyon 487 bin dolar ihracat gerçekleştiren Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği’nin (OİB), Şubat dönemi ihracatı %14 artışla 4 milyar 620 milyon dolar oldu.

UTİB’in ihracatı şubatta 108,4 milyon dolar oldu

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB), şubat ayında 108 milyon 411 bin dolar ihracata imza attı. UTİB’in Ocak-Şubat dönemdeki ihracatı ise 218 milyon olarak gerçekleşti.

UHKİB’ten şubatta 80,8 milyon dolar ihracat

Şubat ayında, 80 milyon 868 bin dolar ihracata ulaşan Uludağ Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin (UHKİB), yılın ilk iki ayındaki ihracatı ise 164 milyon dolar seviyelerinde gerçekleşti.

UMSMİB’in ihracatı şubat ayında 18,1 milyon dolar

Şubat ayında, 18 milyon 146 bin dolar ihracat yapan Uludağ Meyve Sebze Mamulleri İhracatçıları Birliği (UMSMİB), Ocak-Şubat döneminde 35 milyon dolar ihracat gerçekleştirmiş oldu.

UYMSİB’ten şubat 13,1 milyon dolarlık ihracat

Şubat ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 43’lük artışla 13 milyon 172 bin dolar ihracat gerçekleştiren Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB), yılın ilk iki ayında %34 artışla 24 milyon dolar seviyelerinde dış satışa imza attı.

Öte yandan, UİB üzerinden ihracat kaydı yapılan ve ‘diğer’ başlığı altında listelenen sektörlerin şubat ayı ihracatı 286 milyon dolar olarak açıklandı.

Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi, Şubat 2023 Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık %76,61, aylık %1,56 arttı
Yİ-ÜFE (2003=100) 2023 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre %1,56, bir önceki yılın Aralık ayına göre %5,78, bir önceki yılın aynı ayına göre %76,61 ve on iki aylık ortalamalara göre %120,72 artış gösterdi.
Sanayinin dört ana sektöründen imalat endeksi yıllık %65,68 arttı
Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %93,92, imalatta %65,68, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %152,11 ve su temininde %103,60 artış olarak gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında %57,05, dayanıklı tüketim malında %60,34, dayanıksız tüketim malında %92,95, enerjide %129,50 ve sermaye malında %58,04 artış olarak gerçekleşti.
Sanayinin dört ana sektöründen imalat endeksi aylık %2,63 arttı
Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %2,39 artış, imalatta %2,63 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %6,78 azalış ve su temininde %0,90 artış olarak gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında %2,76 artış, dayanıklı tüketim malında %1,89 artış, dayanıksız tüketim malında %3,14 artış, enerjide %4,47 azalış ve sermaye malında %3,38 artış olarak gerçekleşti.
Yıllık Yİ-ÜFE’ye göre 20 alt sektör daha düşük, 9 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi
Yıllık en düşük artış; %29,40 ile ana metaller, %40,03 ile kağıt ve kağıt ürünleri, %43,08 ile metal cevherleri alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme %152,11, diğer madencilik ve taş ocakçılığı ürünleri %144,73, içecekler %133,17 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.Aylık Yİ-ÜFE’ye göre 11 alt sektör daha düşük, 18 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi
Aylık en yüksek azalış; %6,78 ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme, %1,46 ile kok ve rafine petrol ürünleri, %0,69 ile metal cevherleri alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık elektrikli teçhizat %6,89, diğer madencilik ve taş ocakçılığı ürünleri %4,98, basım ve kayıt hizmetleri %4,69 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.
Tüketici Fiyat Endeksi, Şubat 2023

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu -----Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

Ekonomi-teknoloji, eğitim, kültür-sanat, magazin-yaşam haberleri (19.03.2024)

ERÜ’de “Toplumda Sosyolojik Gelişmeler” Konulu Toplantı Düzenlendi Erciyes Üniversitesi (ERÜ) de AK Parti Kayseri Milletvekili …