Ekonomi-teknoloji haberleri (06.01.2022)

“FİLMLERDE GÖRDÜKLERİMİZ GERÇEĞE DÖNÜŞÜYOR”

Yapay zeka ve makine öğrenmesi teknolojileri geride bıraktığımız 2021 yılına damgasını vurdu. Hukuk sisteminde ilk kez yapay zekaya yer verildi. Metaverse ile sanal evrene bağlanmaya çok yaklaşıldı. Yapay zeka ile ortaya çıkan ‘derin kurgu’ ABD tarafından ‘tehdit’ olarak sınıflandırıldı. 2021 yılında yaşadığımız ‘ilkleri’ yapay zeka teknolojileri alanında çalışan yazılım danışmanlık şirketi Ereteam’in Genel Müdür Yardımcısı Suat Örslü ve Dr. Öğr. Üyesi Şebnem Özdemir açıkladı.

Yapay zeka ve makine öğrenmesi teknolojileri geride bıraktığımız 2021 yılına damgasını vurdu. ‘Deep fake’ denilen derin kurgu teknolojisi bildiğimiz gerçeği değiştirirken, ilk kez hukuk sisteminde bir yapay zekaya yer verildi. Sanal evrenin oluşturulması için öncül olacak teknolojiler tanıtıldı.

2021 yılında yapay zeka ve makine öğrenmesi teknolojilerinde yaşanan ilkleri yapay zeka teknolojileri alanında hizmet veren yazılım şirketi Ereteam’in Genel Müdür Yardımcısı Suat Örslü ve İstinye Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Yönetim Bilişim Sistemleri Bölüm Başkanı Veri Bilimi ve Yapay Zeka Araştırmacısı Dr. Öğr. Üyesi Şebnem Özdemir derledi.

“MATRIX GERÇEĞE DÖNÜŞÜYOR”

Veri analizi firması Ereteam’in Genel Müdür Yardımcısı Suat Örslü 2021 yılında yaşanan gelişmeleri, “2021 yılında film senaryolarında olduğunu düşündüğümüz yeni gelişmeleri gerçek hayatta görebilmeye başladığımız bir yıl oldu. Kendi başına gidebilen, şerit takip eden, park yapabilen araçları yollarda, sanal asistanları mobil cihazlarda görmeye ve kullanmaya başlamıştık. Ancak Matrix filmindeki gibi sanal evrene bağlanmaya, Minority Report (Azınlık Raporu) filmindeki gibi adalet mekanizmalarında yapay zekâ kullanımı gibi konularda çalışmaları ve sonuçlarını ilk kez 2021 yılında deneyimledik” diye konuştu.

“2021 YILI DEĞER, GERÇEK VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİN YILI OLDU”

2021 yılını değerlendiren Veri Bilimi ve Yapay Zeka Araştırmacısı Dr. Öğr. Üyesi Şebnem Özdemir, “2021 yılı dünya genelinde değer, gerçek ve sürdürebilirliğin yılı oldu. Değer kavramı insanlık tarihinin en hızlı değişimlerinden birini geçirdi. 2018 yılında Endmond Belamy’nin portresi 500 bin dolara yakın alıcı bulurken, tabloya yapılan en büyük eleştiri, tablonun bir yapay zeka çıktısı olmasıydı. Makinelerin sanat üretmesine dair en kritik görüş biriciklik unsurunun kaybolması iken, 2021’de NFT kavramının yükselişi ile makinenin ürettiği çıktıya da biriciklik unsuru kazandırılmış oldu. Ancak değer unsurundaki tek değişim bu değildi. Değerli olması için fiziksel karşılığı olmasına gerek yok algısı da 2021’e damga vuran düşünce türlerinden oldu. Dolayısıyla yapay zekanın görüntü işleme gücünden faydalanan birey, dijital çamurlardan fiziksel karşılıkları olmayan dijital dünya eserleri üretti” dedi.

“DEEPFAKE TEHDİDİ İLE TANIŞTIK”

Geçtiğimiz yılın en çok konuşulanlarından biri olan ‘deepfake’ derin kurgu kavramına değinen Özdemir, “Doğru değişkendir, gerçek sabittir felsefesi, metaverse ve derin kurgu (deepfake) sayesinde gerçeğin formu değişti, sesi kısılabilir hale geldi. Özellikle derin kurgu ile üretilen videolar ve kayıtlar bireylerin ve toplumların manipüle edilmesinin en önemli aracı haline geldi. Yapay zekanın alt çalışma alanlarından olan derin kurgu, Avrupa Konseyi’nde ve Amerikan Senatosu’nda yeni nesil tehdit olarak etiketlendi. Çeşitli ülkelerdeki rejimler derin kurgu ile üretilen çıktılar nedeniyle ufak ya da orta ölçekli olaylarla sarsıldılar. Metaverse, yeni evren kurgusu, yeni kapılar ve sorumluluklar açarken, fiziksel dünyanın gerçekliğinden sıkılan ya da onu kendince dar bulan herkes için alternatif gerçeklik kurgusu oluşturdu. Ancak metaverse bir evrenden öte, 2022’ye canlı veri deposu olması yönüyle damga vuracak. Bireyin dijital eşini çıkarıp onu gerçekten profillemek isteyen her yapı, meta evren sayesinde fiziksel dünyaya kıyasla daha zahmetsiz bir şekilde bu veriyi derleyebilecek, işleyebilecek ve yapay zeka yeni bir öğrenme deneyimine kavuşacak. Sürdürebilirlik yılın ortalarından sonra hakim bir kavram olarak konuşulmasına karşın, kavramın yapay zeka ile birleşen yönleri daha az konuşuldu. Özellikle Ereteam, sürdürebilirliğin alt alanlarından biyoçeşitliliğin korunmasında veri eksikliğinin yapay zekaya nasıl ket vurduğunu bilimsel çalışmalarla ortaya koydu” şeklinde konuştu.

“ÜNİVERSİTELERLE İŞ BİRLİĞİMİZİ ARTIRDIK”

Yapay zeka teknolojilerinin ülkemizde geliştirilmesi için çalışmalar yürüttüklerini belirten Örslü, “Ereteam olarak biz de bu konulardaki yetkinliklerimizi ve yeteneklerimizi artırdığımız bir yıl oldu. Bir taraftan makine öğrenimi konularında DataRobot gibi Dünya çapında güçlü bir üretici ile iş ortaklığı yaparken, bir taraftan da Ar-Ge merkezimizde makine öğrenimi algoritmalarını ürünlerimizin içerisine yerleştirmeye başladığımız bir yıl oldu. Üniversite-Sanayi iş birliği kapsamında İstinye Üniversitesi’nden Şebnem Özdemir hocamız ile aktif çalışmalarımız devam ettirdik. Sonuçlarını da 2022 yılında görmeyi planlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Evreka, 2.2 milyon dolar yatırım aldı
Atık yönetimi sektöründe operasyonel mükemmelliğe odaklanarak dijital atık yönetimi çözümleri tasarlayan Evreka; Logo Ventures, Techone, TTGV ve Farklabs firmalarından 2.2 milyon dolar yatırım aldı. Bu yatırımın atık yönetimi sektörüne kazandırılmış önemli bir değer olduğunu belirten Evreka CEO’su Umutcan Duman, “Amacımız müşterilerimiz ile çözüm ortaklarımıza en verimli ve yüksek teknolojili atık yönetimi çözümleri sunarak sürdürülebilirlik konusunda destek olabilmek” dedi.
 Yazılım ve donanım yeniliklerini kullanarak entegre bir platform geliştirmenin yanı sıra daha sürdürülebilir ve dijital bir süreç yönetimi için dünyanın 20’den fazla ülkesinde atık yönetimi şirketleri, yerel yönetimler ve belediyeler ile iş birliği içinde çalışan Evreka, 2021 yılında gelirini üç katına çıkararak küresel çapta büyüme gerçekleştirdi.
 Yeni başarılara imza attıklarını belirten Evreka CEO’su Umutcan Duman, atık yönetiminin her alanında optimizasyon ve kaynak yönetimi sorununu çözerek ürün yelpazelerini genişlettiklerini, müşterilerine ve işbirlikçilerine daha iyi çözümler sunmaya başladıkları belirterek; müşterilerin verimliliğinde yarattıkları artışın dünya çapında ürünlerine olan ilgiyi artırdığını ifade etti. 
 Evreka olarak uyguladıkları iş stratejileri ve uluslararası çapta atılan adımlar sonucunda, hedefi inovasyon odaklı yüksek teknoloji girişimi olan firmaların dikkatini çekmeyi başardıklarını söyleyen Duman; yaklaşık 2.2 milyon dolar miktarında yatırım aldıklarını açıklayarak “Logo Ventures, Techone, TTGV ve Farklabs tarafından yapılan yatırımla ileriye dönük amacımız sektördeki en başarılı atık yönetimi çözümleri sunan firma statüsünü kazanmak” dedi.
 “Aldığımız yatırımla yurt dışında yeni pazarlara açılacağız”
Evreka’nın geliştirdiği ileri teknoloji atık yönetimi çözümlerinin sektörde ilgi uyandırarak sürdürülebilirlik yolunda gerçekleştirmeyi planladığı özgün projelerin yatırım almasına katkı sağladığını belirten Duman, aldıkları yatırımın yurt dışında yeni pazarlara açılmak için itici bir güç olacağını söyledi.
 Alınan yatırımla Evreka global anlamda pazar payını artırmaya devam ederek hedef ülkelerde yerel ofisler ve takımlar kurmayı hedefliyor. Duman, uluslararası platformda büyümeye ve Evreka’nın gücünü global düzeyde geliştirmeye verdiği önemi anlatarak, “Büyüyen ekibimizle Amerika, Singapur, Hollanda ile MENA ve APAC bölgelerinde bulunan kilit pazarlara daha da odaklanmayı hedefliyoruz” açıklamasında bulundu. Aynı zamanda partnerlik süreçlerinin katma değerli iş ortaklığı ağını genişleteceğini vurgulayan Duman, sürdürülebilirlik alanında yeni projelere imza atmayı amaçladıklarını belirtti.

Yerli girişimler KPMG Türkiye ile dünyaya açılıyor
KPMG Türkiye, yerli girişimleri global arenaya taşıyor. KPMG Özel Girişim Sermayesi tarafından düzenlenen Global Tech Innovator yarışmasına 2022’de Türkiye’den finalist göndermeyi hedefleyen KPMG Türkiye, yerli girişimlerin küresel yatırımcı ortamında ön plana çıkmasına öncülük edecek. Yarışmaya başvurular yılın ilk çeyreğinde açılacak.
KPMG Özel Girişim Sermayesi tarafından en yenilikçi teknolojiye sahip girişimlerin değerlendirildiği Global Tech Innovator yarışması sonuçlandı. 17 ülke, 700 katılımcı arasından belirlenen 17 finalisin yer aldığı yarışmanın kazananı Brezilyalı agro teknoloji şirketi Krilltech oldu. Tarımda ürün verimliliğini ve kalitesini artıran nanobiyoteknolojik çözümler geliştiren Krilltech, çevresel açıdan sürdürülebilirliğe katkısı nedeniyle ödüle layık görüldü.
“Girişimler için için çok önemli bir fırsat”
Yerli girişimleri desteklemek amacıyla çalışmalarını sürdüren KPMG Türkiye, Global Tech Innovator’ın ikincisi için Türkiye’den de bir finalist çıkarmak için hazırlıklara başladı. KPMG Türkiye Birleşme ve Satın Alma Danışmanlığı Şirket Ortağı Gökhan Kaçmaz, “KPMG, 17 ülkeden seçilen finalistlerin katılımıyla bu yıl ilk defa global ölçekte bir start-up ödül töreni gerçekleştirdi. Hem gelişmiş hem de gelişmekte olan pazarlardan ne kadar yenilikçi fikirler çıkabileceğini gördük. 2022 yılında yapılacak global finale Türkiye’den de bir finalist çıkarmayı hedefliyoruz. Bu yarışma ile yerel start-up’larımızı küresel yatırımcı ortamında ön plana çıkarma imkânı bulacağız. Yarışmaya beş yıldan daha kısa süredir faaliyet gösteren girişimler kabul ediliyor. Bu da büyümekte olan şirketlerin bilinirlik sağlaması için çok önemli bir fırsat” dedi.
Başvurular yılın ilk çeyreğinde
2022 yılının ilk çeyreğinde başvuru almaya başlayacaklarını belirten Gökhan Kaçmaz, “Yenilikçi teknolojileri desteklemek, yerli girişimlerin büyümelerine katkı sağlayarak yarının teknoloji devleri arasında yer almalarını istiyoruz. Amacımız geleceğe ilham olmak, Türkiye’den de küresel arenada söz sahibi olacak girişimler çıktığını göstermek. Yerli girişimlerin başvurularından memnuniyet duyacağız” diye konuştu.
Portekiz’in başkenti Lizbon’da düzenlenen Global Tech Innovator’ın finalinde 17 ülkeden girişimler değerlendirmeye alındı. Bu girişimler arasında 8’inin yapay zeka ve makine öğrenimi tabanlı çözümler sunması dikkat çekti. İşte finalistler:
Khula! – Afrika
Küçük ve orta ölçekli çiftçilerin yazılıma erişimini sağlayarak, büyümelerini destekleyecek dijital bir ekosistem.
Taajer – Bahreyn
Toptancıları ve perakendecileri tek bir dijital çatı altında buluşturan network odaklı B2B ticaret platformu.
Krilltech – Brezilya
Tarımda ürün verimliliğini ve kalitesini artıran ve sürdürülebilirliği destekleyen nanobiyoteknolojik çözümler
Certn – Kanada
Şirketlerin işe alımları için hızlı ve kapsamlı özgeçmiş araştırmasına imkan sunan yapay zeka destekli platform.
21strategies – Almanya
Uluslararası kurumların ve serbest yatırım fonlarının faiz ve vergi öncesi karlarını (EBIT) korumak üzere algoritmik ve sistematik karar vermeye imkan sunan tescilli B2B yapay zeka uygulaması.
Worxogo – Hindistan
Yapay zeka kullanarak daha iyi çalışma alışkanlıkları kazandıran ve yüksek performanslı bir satış ekibi kurulmasını destekleyen uygulama.
CattleEye – İrlanda
İleri yapay zeka destekli video analitiği ile dünyanın ilk tescilli ve otonom besi hayvanı gözleme platformu.
Identiq – İsrail
Şirketlerin yeni kullanıcıları teyit etme ve hassas müşteri verisi paylaşmadan onay vermelerine imkan sunan kimlik doğrulama ağı.
Flat.mx – Meksika
Veri yardımıyla ev alım satım süreçlerini kolaylaştıran teknoloji uygulaması.
DefinedCrowd – Portekiz
Yapay zekayı daha “akıllı” hale getirecek bir çözüm portföyü sunan güvenilir bir veri ortağı.
SkipCash – Katar
Ödeme için QR kodu kullanan mobil ödeme uygulaması.
Natufia – Suudi Arabistan
Dünyanın ilk entegre ve ev içi akıllı hidroponik bahçecilik sistemi.
Sherpa.ai – İspanya
İleri makine öğrenimi desteğiyle birlikte şirketlerin yapay zekadan tam verim sağlayarak büyümesine ve rekabet gücü kazanmasına destek sağlayan bir platform.
InfuseAI – Tayvan
Kurumların, makine öğrenimi modelleri geliştirmesi ve uygulamaya koymasına yönelik tutarlı ve esnek araçlar sağlayan açık kaynaklı bir MLOps platformu.
KLAIM – Birleşik Arap Emirlikleri
Sağlık sisteminde sigorta başvurularının takibini sağlayarak, faturalandırma süreçlerini sadeleştiren yapay zeka uygulaması.
FIDO Tech – İngiltere
Su kaçaklarını tespit eden tek hizmet olarak veri (data-as-a-service – DaaS) platformu.
Vendr – Amerika Birleşik Devletleri
Büyüme aşamasındaki şirketlerin hizmet olarak yazılım (SaaS) satın alma süreçlerini optimize eden bir SaaS satın alma platformu.

TCL, CES 2022’de Tanıtılan TCL 30 Serisi’yle 5G’yi Herkesle Buluşturmayı Hedefliyor
Görüntü teknolojilerinin, uygun maliyetli ve gelişmiş akıllı deneyimlerin öncüsü TCL Communication, CES 2022’de ve sonrasında piyasaya çıkaracağı 5G’li ürünlerini duyurdu. Avrupa’da satışa çıkacak olan TCL 30 5G ve ABD’de satışa çıkacak olan iki 5G cihazla birlikte TCL Communication, “Herkes için 5G” vizyonunu bir adım daha ileriye taşıyor. TCL, 2022’nin ilerleyen aylarında yeni premium akıllı telefon serisini, gelecek nesil bağlantı sunabilen yeni LINKHUB 5G yönlendiricisini (router) ve TCL TAB 10s 5G tableti de Avrupa’daki kullanıcılarıyla buluşturacak.
TCL Communication CEO’su Aaron Zhang, konuyla ilgili şunları söylüyor: “160 ülkede 80’den fazla mobil operatörle geliştirdiğimiz iş birliği sayesinde TCL olarak herkesin akıllı ev ve yaşam deneyimine sahip olabilmesi için çalışıyoruz. Bu kapsamda son derece hızlı, güvenilir, uygun maliyetli ve güçlü 5G bağlantısı sunabileceğimiz adımlar atıyoruz. TCL 30 serimiz ve LINKHUB 5G ile 5G portföyümüzü genişleterek, en sevilen deneyimleri üstün bağlantı, gelişmiş tasarım ve uygun fiyat etiketleriyle sunarak dünyanın dört bir yanındaki kullanıcıların sahip olduğu bağlantıyı iyileştiriyoruz.”
Bu yıl TCL 30 Serisi’ne üç tane 5G akıllı telefon öncülük edecek. TCL 30XE 5G ve 30 V 5G ilerleyen haftalarda sadece ABD’de satışa çıkarken, TCL 30 5G ise yakında Avrupa’da satışta olacak.
Kullanıcıların en sevdiği teknolojiler arasında yer alan AMOLED ekran, stereo hoparlör, gelişmiş bağlantı ve üstün tasarım gibi özellikler, TCL 30 serisi sayesinde erişilebilir fiyatlarla kullanıcılarla buluşacak. TCL 30 serisi akıllı telefonlar hakkında daha fazla bilgi, Barcelona’da yapılacak Mobil Dünya Kongresi’nde paylaşılacak.
TCL’in herkes için 5G vizyonu akıllı telefonlardan çok daha fazlasını kapsıyor ve 5G altyapısını iyileştirme vaadini de içeriyor. TCL halihazırda Ar-Ge’ye 1 milyar dolar yatırım yaparak 5G laboratuvarları oluşturdu. Ofisleri, kurumları, evleri, iş ve eğlence mekanlarını özgürleştirmek amacıyla geliştirdiği çözümler, güvenilir, hızlı, hücresel destekli ve geniş bant hızında internet bağlantısı sunarak müşterileri ve mobil operatörleri destekliyor.
TCL “Herkes için 5G” yaklaşımı ile teknolojiyi büyük kitlelere ulaştırmayı hedefliyor. Ayrıca 5G sayesinde daha hızlı yayın akışının yanı sıra internette gezerken, oyun oynarken, video veya müzik dinlerken, sanal gerçeklikte gezerken zenginleştirilmiş deneyimler mümkün olacak.
TCL, ürünlerinin birbiriyle entegre çalışabilmesi sayesinde inovatif cihazlar üretmek ve tüm TCL ekosisteminde bağlantılı deneyimler geliştirmeye devam etmek için ana misyonu olan teknolojiyi demokratikleştirecek adımlar atmaya devam ediyor.
TCL, bu vizyonu gerçeğe dönüştürmek için 2022’nin ilerleyen aylarında Avrupa’da TCL TAB 10s 5G’yi satışa sunacak. Bu tablete güçlü bir 5G router (yönlendirici) olan LINKHUB 5G eşlik edecek. LINKHUB 5G, 256 kullanıcıya kadar gelişmiş Wi-Fi 6 bağlantısı sunarak evleri ve ofisleri daha akıllı hale getirecek.
TCL’in 5G yeteneklerini, mevcut 5G portföyü ve CES’te duyurduğu diğer ürünler hakkında daha fazla bilgi için http://www.tcl.com/global/en.html adresini ziyaret edebilirsiniz.

Otomotiv endüstrisi aralıksız 16 yıldır ihracat şampiyonu

Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörü otomotiv endüstrisi, ihracatta 2021 yılını da lider olarak kapatarak üst üste 16. şampiyonluğunu ilan etti. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, otomotiv sektörünün 2021 yılı ihracatı bir önceki seneye göre yüzde 15 artarak 29,3 milyar USD oldu. Otomotivin aralıktaki ihracatı da yüzde 6 artışla yaklaşık 3 milyar dolar olurken, sektör tarihinin aylık bazdaki en yüksek ikinci ihracatına ulaşıldı.

OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik: “Geçen yıl yarı iletken çip kriziyle başlayan, diğer ham madde tedarik problemleri ile süren ve artan maliyetlerle daha da derinleşen sorunlar, global çapta olduğu gibi ülkemiz otomotiv sektörünü de olumsuz etkiledi. Yaşanan tüm sorunlara rağmen geçen yılı yüzde 15 ihracat artışı ile kapatmayı başardık. Bu başarıda üstün gayret gösteren ve emeği geçen tüm firmalarımızı kutlarım.”

Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörü otomotiv endüstrisi, ihracatta 2021 yılını da lider olarak kapatarak üst üste 16. şampiyonluğunu ilan etti. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, otomotiv sektörünün 2021 yılı ihracatı bir önceki seneye göre yüzde 15 artarak 29,3 milyar USD oldu. Türkiye ihracatında yine ilk sırada yer alan otomotiv endüstrisi, böylece ihracatta 16 yıldır aralıksız şampiyon sektör oldu.

Otomotivin aralık ayı ihracatı da bir önceki senenin aynı dönemine göre yüzde 6 artışla yaklaşık 3 milyar dolar olurken, bu rakam sektör tarihinin aylık bazda en yüksek ikinci ihracatı oldu. Otomotivin 2021 yılı ihracat ortalaması ise 2,45 milyar USD olurken, endüstrinin aralık ayında Türkiye ihracatından aldığı pay ise yüzde 13,3 olarak gerçekleşti.

Çelik: “Krizlere rağmen yılı yüzde 15 artışla kapattık”

OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, yaptığı değerlendirmede “Geçen yıl yarı iletken çip kriziyle başlayan, diğer ham madde tedarik problemleri ile süren ve artan maliyetlerle daha da derinleşen sorunlar, global çapta olduğu gibi ülkemiz otomotiv sektörünü de olumsuz etkiledi. Yaşanan tüm sorunlara rağmen geçen yılı yüzde 15 ihracat artışı ile kapatmayı başardık. Bu başarıda üstün gayret gösteren ve emeği geçen tüm firmalarımızı kutlarım” diye konuştu.

Otomotiv endüstrisinin aralıkta ise tarihinin aylık bazdaki en yüksek ikinci ihracatına ulaştığını da kaydeden Baran Çelik, “Geçen ay tedarik endüstrisi ihracatımız çift haneli artarken, çekiciler ürün grubundaki artış oranımız ise yüzde 148’e çıktı. Yine ülkeler bazında Fransa, Birleşik Krallık ve Mısır gibi ülkelere çift haneli ihracat artışlar kaydettik” dedi.

Tedarik endüstrisi ihracatı aralıkta yüzde 12, yıllık ise yüzde 26 arttı

Ürün grubu bazında Tedarik endüstrisi ihracatı 2021 yılında bir önceki seneye göre yüzde 26 artışla 11 milyar 803 milyon USD olurken, tüm otomotiv ihracatından ise yüzde 40,2 pay aldı. Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlar ihracatı yüzde 28, diğer ürün grupları altında yer alan Çekiciler ihracatı ise yüzde 68 arttı. Diğer yandan Binek otomobiller ihracatı yüzde 0,3 otobüs minibüs midibüs ihracatı ise yüzde 17 düşüş gösterdi.

Aralık ayında ise Tedarik Endüstrisi ihracatı yüzde 12 artarak 1 milyar 54 milyon USD olurken, Binek Otomobil ihracatı yüzde 10 azalışla 935 milyon USD, Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlar ihracatı yüzde 9 artışla 628 milyon USD, Otobüs-Minibüs-Midibüs ihracatı da yüzde 6 artışla 148 milyon USD ve Çekiciler ihracatı da yüzde 148 artışla 144 milyon USD oldu. En büyük ürün grubu olan Tedarik Endüstrisinde en fazla ihracat yapılan ülke olan Almanya’ya ihracatta yüzde 3 artış görülürken, ABD’ye yüzde 15, Birleşik Krallık’a yüzde 12, Rusya’ya yüzde 56, Mısır’a yüzde 46, Hollanda’ya yüzde 44, İran’a yüzde 103 artış, buna karşılık İspanya’ya yüzde 16, Slovenya’ya yüzde 18 düşüş görüldü. Binek otomobillerde önemli pazarlar olan Fransa’ya yüzde 18, Birleşik Krallık’a yüzde 11, Mısır’a yüzde 178, ABD’ye yüzde 116 ihracat artışı, İtalya’ya yüzde 11,5 İspanya’ya yüzde 16, Almanya’ya yüzde 34, İsrail’e yüzde 56, Polonya’ya yüzde 65, Belçika’ya yüzde 24, İsveç’e 60, Hollanda’ya yüzde 36 düşüş yaşandı. Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlarda ise Birleşik Krallık’a yüzde 26, İtalya’ya yüzde 62, Fransa’ya yüzde 27, Danimarka’ya yüzde 129 ihracat artışı, Belçika’ya yüzde 19, İspanya’ya yüzde 31, İrlanda’ya yüzde 55, Hollanda’ya yüzde 95 ve ABD’ye yüzde 100 ihracat düşüşü yaşandı. Otobüs Minibüs Midibüs ürün grubunda ise en fazla İhracat yapılan ülkeler olan Fransa’ya yüzde 6, İsrail’e yüzde 165, Slovakya’ya yüzde 100 artış, Almanya’ya yüzde 8 ve Fas’a yüzde 99 düşüş görüldü.

En büyük pazar yıllık bazda Almanya, aralıkta ise Fransa oldu

Ülke bazında Almanya, 2021 yılında ihracatın en büyük pazarı oldu. Almanya’ya geçen yıl ihracat bir önceki seneye göre yüzde 17 artışla 4 milyar 168 milyon USD oldu. Geçen yıl diğer büyük pazarlardan Fransa’ya yüzde 14, Birleşik Krallık’a yüzde 39, İtalya ve İspanya’ya yüzde 15’er, Polonya’ya yüzde 21 ABD’ye yüzde 29, Rusya’ya yüzde 51, Mısır’a yüzde 22 ve Fas’a yüzde 19 ihracat artışı, Romanya’ya yüzde 14 ve İsrail’e yüzde 17 ihracat düşüşü yaşandı.

Aralıkta ise ülke bazında en büyük pazar Fransa olurken, bu ülkeye ihracat yüzde 19 artışla 441 milyon USD oldu. Yine yüzde 22 artış kaydedilen Birleşik Krallık da 372 milyon USD’lik ihracat rakamı ile ikinci büyük pazar oldu. Geçen ay üçüncü büyük pazar olan Almanya’ya ise ihracat yüzde 2 azalarak 349 milyon USD oldu. Diğer pazarlardan İtalya’ya yüzde 13, ABD’ye yüzde 14, Mısır’a yüzde 126, Rusya’ya yüzde 61, Romanya’ya yüzde 15,5 artış, buna karşılık İspanya’ya yüzde 10,5 Belçika’ya yüzde 16,5 İsrail’e yüzde 28, Fas’a yüzde 43 ve İsveç’e yüzde 42 düşüş görüldü.

AB’ye ihracat yıllık yüzde 11, geçen ay ise yüzde 3 arttı

Ülke grubu bazında ihracattan aldığı yüzde 64,6 pay ile ilk sırada yer alan AB Ülkelerine 2021 yılında bir önceki seneye göre yüzde 11 artışla 18 milyar 966 milyon USD ihracat gerçekleştirildi. Geçen yıl Ortadoğu Ülkelerine yönelik ihracat yüzde 15 düşerken, Bağımsız Devletler Topluluğu Ülkelerine yüzde 38, Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesine yüzde 28, Diğer Avrupa Ülkelerine yüzde 32 ve Afrika Ülkelerine yüzde 21 artış gösterdi.

AB Ülkelerine ihracat aralıkta ise yüzde 3 artışla 1 milyar 887 milyon USD oldu. AB ülkeleri toplam ihracattan yüzde 63,7 pay aldı. Yine Afrika Ülkelerine yüzde 20, Bağımsız Devletler Topluluğuna yüzde 40 ihracat artışı, Ortadoğu Ülkelerine ise yüzde 12 ihracat düşüşü görüldü.