21 Yıllık Akp İktidarında Eğitim Öldü, Öğretmen Perişan!

DESAM Genel Sekreteri Dr. Hasan Türkel’in 21 yıllık Akp iktidarı tarafından bir milyonu aşkın eğitim çalışanının uğratıldığı zarar, ziyan ve kayıplarla basın toplantısında şu açıklamaları yaptı.

Ülkenin durumu iyiye gitmiyor. Eğitimin her alanında dökülüyoruz. Eğitimle ilgili uluslararası tüm platformlarda hep en arkalardayız. Öğretmen ümitsiz, yorgun, küskün. Veliler eğitimin tüm ekonomik yükü altında ezilmiş, bıkkın ve şaşkın.  Öğrenci sistem anarşisi içerisinde bilinçsiz, yoz ve kof yetişiyor. Öğrenciler eğitim aldığı yabancı dilin arkasındaki kültüre hayran “kozmopolit” yetişiyor.

Sözde dindar gençlik yetiştirme iddiasıyla yaygara koparan AKP döneminde gençlikte milli, manevi ve demokratik değerler, ahlaki erdemler kayboluyor. Okullarımız her türlü kötü alışkanlığın adeta yuvası oldu.

Üniversiteler ülkenin her tarafında ve köşesinde halkına hizmet duygusuyla, saygın ve müreffeh bir Türkiye yaratma idealiyle yetişmiş bir gençlik ve bir eğitimci ordusu yetiştirme yerine, yabancı bir ülkeye giderek çok uluslu şirketlerde yüksek ücretlerle çalışma ve kapağı yurtdışına atarak kendini kurtarma rüyası gören bir gençlik yetiştiriyor.

İnsanımız kitap okumuyor. Gençlik kitap okumuyor. Öğrencilerimiz ders kitabı bile okumuyor. Halkımız Akp’den torpilli saçma sapan evlendirme/barıştırma/yarıştırma/fitne fesat program ve dizilerden mülhem televizyonları seyretmeyi, birkaç müptezel sanatçının, şarkıcının özel hayatını, dedikodularını öğrenmeyi adeta amaç ve hayatın anlamı olarak telakki edinmiş durumda. Televizyonlar toplumu dejenere, dezenforme ve manipüle etmek için Akp destekli aygıtlar haline gelmiş durumda. Gençlik değil ders kitabı okumayı, ciddi televizyon programlarını bile izlemiyor. Futbolcuların künyesini, sanatçıların sevgililerini ezbere bilen ama ciddi gazeteleri, kitapları “yalan makinesi” diye adlandıran halkımız var Akp sayesinde artık. Gazetelerin yalnızca resmine bakan, katlayıp köşeye koyan, lazım olunca ancak soba tutuşturan, sofrabezi ve külah yapan halkımız var.

Akp toplumu cahilleştirmeye çalıştığı ve bir örgütlü bir cehalet iktidarı olduğu için kasabının bıçağını yalayan koyun gibi şaşkın ve biçare durumdadır. Okumadığımız için cahil bir toplumuz. Okumadığımız için hakkımızı bilmiyoruz ve arayamıyoruz. Okumadığımız için fakir bir toplumuz. Okumadığımız için iyi yöneticileri ve kaliteli politikacıları seçemiyoruz. Akp gibi sureti haktan görünen bir partinin peşinde bu halk ömür ve umut tüketiyor. Okumadığımız için bütün bu haksızlıkları, yoksullukları, fukaralığı, bizim için hem içerde hem dışarda yazılan kötü kaderi kaderimiz sanıyoruz. Ülkemiz işte bunun için yıllardır yangın yeri gibi.

Hükümet “önce bir zenginleşelim, elimiz para görsün”, eğitimi, kültürü sonra hallederiz diyor. Hükümet kanser haline gelmiş sorunlarımızı aspirin kabilinden icraatlarla tedavi etmeye çalışıyor. Akp’li milli eğitim 21 yıldır; rutine bağladığı haftalık reformcuklarıyla, meşhur “incileriyle”, fare doğuran projeleriyle hayal aleminde yaşıyor ve bir milyon kişilik eğitimci ordusuyla adeta dalga geçer gibi bu cefakar camiayı bile bıktırıp çileden çıkarıyor. Milli Eğitim Bakanlığında ve Taşra teşkilatlarında ve Okullarda durum içler acısı. Binlerce okulda kaloriferler yanıtsızlıktan yanmıyor, faturalar ödenmediğinden elektrik yok, sular kesik. Sınıflar 50-60 kişilik. Halen birçok okulda dersler öğretmensizlikten dolayı boş geçiyor. Okullar arasında çok ciddi kalite farkı var. Her konuda AB’yi hedef gösteren hükümet sıra eğitime ve emekçilerine geldiğinde Ugandayı, Uruguayı, Zambiayı kendine örnek alıyor. Devletin tüm kurumlarıyla, bankasıyla, hazinesiyle, bakanlıklarıyla, genel müdürlükleriyle, KİT’leriyle, askeriyesiyle talan ve yağma edildiği günümüzde bu toplumsal ve ekonomik yıkıntının altında kalan Öğretmen belini ve başını doğrultamıyor. Öğretmen aç, sefil ve perişan bir halde.

Geleceğimizin teminatı çocuklarımızı ve gençlerimizi emanet ettiğimiz öğretmenlerimiz güçsüz, dermansız, halsiz, perişan. Eğitim Çalışanlarına devlet iyi bakmıyor, iyi yetiştirmiyor. Göreve yeni başlayan Öğretmenine açlık sınırında maaş veren devlet, adeta öğretmenini namerde muhtaç ediyor. Öğretmen aile sorumluluklarını yerine getiremiyor, vitrinlerin önünden geçemiyor, her akşam huzur içinde evine dönemiyor. Öğretmen ekonomik, bürokratik ve siyasi baskılar altında adeta inim inim inliyor. Torpil, adam kayırma, ayrımcılık, hukuksuzluk tavan yapmış durumda. Liyakatsizlik, ehliyetsizlik, kadrolaşma görülmedik boyutlara ulaştı. Öğretmen taşradaki küçük bir okula bile müdür, müdür yardımcısı olmak için mahalle politikacılarına, parti simsarlarına boyun bükmek zorunda bırakılıyor. İktidar tarafından arkalanan sarı sendika, “Ağanın Kırbacı” rolüne soyunarak öğretmenleri korkutma, sindirme politikalarıyla,  tayin- terfi vaatleriyle kandırıyor ve baskı kuruyor.

Eğitim dışında her konuda eylem ve etkinlik yapan, tekmilli ve tenbihli sarı sendikaların beceriksizliği ve vurdum duymazlığınında katkısıyla; 21 yıllık Akp hükümeti tarafından el koyulan haklarımızı sizin aracılığınızla tüm Eğitim Çalışanlarıyla paylaşmak istiyorum.

Eğitim Çalışanları Hükümetin “Hazine tam takır, zam veremem” yalanına artık inanmamaktadır. Batan bankalara, soyulan kamu kurumlarına, yerli ve yabancı faizcilere, rantiyecilere, şatafatlı davet, tören ve gezilere, yerli ve yabancı hırsızlara para bulan hükümet öğretmenine yetim, öksüz muamelesi yapmamalıdır. Devlet kurumlarında yılda 3-6 kez ikramiye alan, yazlık-kışlık-bayramlık yardımlarda bulunulan, tazminat, ek ödenek, döner sermaye vb. adlarla öğretmenin 4-5 katı maaş alan binlerce torpilli Akp yancıları bulunmaktadır. Hükümet Eğitim Çalışanlarına kör ve şaşı bakarak ülkenin geleceğini karartmaktadır. Eğitim Çalışanlarının mesleki, özlük, ekonomik ve demokratik yığınla sorununu görmezlikten gelen, “dediğim dedik, çaldığım düdük” edasıyla hareket eden hükümet halkın cahil ve buna bağlı olarakta fakir kalmasına adeta çanak tutmaktadır.  Hükümet halkın doğal temsilcileri ve lideri olan öğretmenleri dışlayarak bindiği dalı kesmektedir. Fizik kanunlarına göre bindiği dalı kesenin başına ne geliyorsa, hükümetin başına da o gelecektir. Bu aziz ve kandırılmış millet dik ve tok duruşlu, bilinçli ve inançlı öğretmenler sayesinde uyanacak ve örgütlü bir cehalet ve fesat iktidarı olan Akp’ye ders verecektir. Saçma sapan muhalefet yapan, halkı değil kendilerini düşünen ve koltuk kavgasına düşen, samimiyet yoksunu muhalefet partilerine de çok büyük ders verecektir.